
MASAL TADINDA TUNCELİ VE DOĞU ANADOLU TURU
19- 24AğustosMASAL TADINDA TUNCELİ VE DOĞU ANADOLU TURU
Buluşma Ve Haraket
Saat 21:30 da Ankara cad. bulunan ofisimiz önünde buluşma ve hareket. Kayseri Sivas güzergahını kullanarak gece boyu vereceğimiz molalar ile keyifli bir seyahatin ardından Erzincan a varış.
1.Gün: Erzincan-Tunceli-Munzur Gözeleri-Elazığ
Saat 07:30 sularında Girlevik şelalesinde alacağımız kahvaltı sonrası Tunceli (DERSİM)’e hareket. Pülümür, Cemal Süreyya Anıtı, Kırmızı Köprü, Baç köprüsü, Ağlayan Kaya, Kutu Deresi, Cem Evi, Tunceli Arkeoloji Müzesi, Ovacık, Munzur Baba Dergâhı, Gözelerin ziyaret edilmesi, Hozat güzergahı ile Pertek’e varış. Burada bineceğimiz tekne ile Elazığ’a geçiş. Şehir merkezinde bulunan otelimize yerleşme ve serbest zaman. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde
2.Gün:Elazığ-Tatvan-Nemrut Kardelası-Ahlat
Otelimizde alacağımız kahvaltı sonrası Bingöl Muş istikametini takip ederek en yüksek zirvesini Artos Dağı'nın oluşturduğu, İhtiyar Şahap Dağları'nın kuzey eteklerinden, Bitlis'in Van Gölü kıyısında kurulu İlçesi Tatvan'a ulaşıyoruz buradan UNESCO Kültür Mirası Listesi'ne aday Ahlat'ta geçerek, Türk Sanatı açısından en önemli noktalardan birisi olan, Selçuklu Mezarlığını geziyoruz. Burada yüksekliği 4 metreyi aşabilen mezar taşları ve kümbetleri fotoğrafladıktan sonra tekrar Tatvan a dönerek Bizi bekleyen araçlarımız ile en yüksek zirvesini Artos Dağı'nın oluşturduğu, İhtiyar Şahap Dağları'nın kuzey eteklerinden, Bitlis'in Van Gölü kıyısında kurulu İlçesi Tatvan'a varıyoruz. Yaklaşık 25 km'lik bir yolculuk sonunda Türkiye'nin en büyük krater gölü olan Nemrut Kalderasına geçiyoruz. En yüksek noktasını 2.935 metre ile Sivri Tepenin oluşturduğu ve Van Gölü'nün oluşumunda da özel bir öneme sahip dağda, volkanik bir patlama sonrası gerçekleşen çöküntü sahası içinde (kaldera ) soğuk ve sıcak göller ile buhar bacalarını görerek Nemrut Kalderasına veda ediyor ve otelimize hareket ediyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.
3.Gün:Tatvan-Akdamar-Hoşap Kalesi-Çavuş Tepe-Van Kalesi
Sabah otelde alacağımız kahvaltı sonrası Gevaş'a doğru yola çıkıyoruz. Burada bizleri bekleyen teknemize binip Van gölü üzerinde sessiz ve huzur veren, hem adanın hem de Artos dağının doyumsuz görüntüsü eşliğinde, yaklaşık yarım saat süren bir yolculukla Akdamar Adası'na geçiyoruz. Van Gölünün en büyük adası olan Akdamar'da UNESCO Dünya Kültür Mirası yolunda bir başyapıt olan Ortaçağ Ermeni Mimarisi ve Sanatının en özel yapıtlarından olan “Surp Haç” kilisesini rehberimizin anlatımları eşliğinde tanıyoruz. I. Hacik Gagik Ardzruni tarafından 915-921 tarihleri arasında Mimar Manuel’e bir manastır kompleksinin merkezi olarak yaptırtılan kilisenin duvarlarında, mevsime göre değişen gün ışığı altında, büyüleyici gölge ve ışık oyunları ile konusunu Tevrat ve İncilden alan kabartma sahnelerinin hikayelerini öğreniyoruz. Yonca planlı kiliseyi de geziyor ve kısa bir tekne yolculuğu ile kıyıda bizi bekleyen aracımızla buluşuyoruz ve Bol Dağı silsilesinin batı ucunda kurulmuş, II. Sarduri tarafından M.Ö. 764-734 tarihleri arasında yaptırılmış ve Sardur'un şehri anlamında "Sardurihinili" olarak adlandırılan Çavuştepe Kalesi'ne ulaşıp, kaleyi ve Tanrı İrmuşini adına inşa edilmiş Tapınağı görüyoruz daha sonra aracımıza binerek Hoşap Suyu’nun kuzeybatısında sarp ve dik bir kaya kütlesi üzerine kurulan, Urartular döneminde Guguna olarak bilinen bölgede, Osmanlı Devleti'ne tabi Mahmudi Süleyman Bey'in, 1643 tarihinde yaptırdığı şekliyle günümüze ulaşmış Hoşap Kalesi'ni gezerek tarihte bir yolculuğa çıkıyoruz ve ardından tekrar aracımıza binerek Van Kalesine hareket ediyoruz.MÖ 9. yüzyılın ortalarında Urartu Kralı 1. Sarduri tarafından Van Kalesi eteklerindeki Analı-Kız olarak bilinen kutsal alan önünden varacağımız kale girişinde “Van Kalesi Höyüğü” kazı alanını görerek olağanüstü manzaraya sahip kaleye çıkıyoruz. Kale'de hem modern Van kentini, hem Van Gölü'nü hem de Eski Van'ı fotoğraflama imkanı buluyoruz. Sonrasında, kökeni Urartular'a kadar giden, Van'ın birbirinden zarif “Savatlı Gümüş” işlerini görebileceğimiz bir atölye'de hem alışveriş imkanı buluyor hem de bir gen hastalığı sonucu onları dünyaca meşhur kılan farklı renklerde (kehribar-mavi) açığa çıkabilecek gözleri ile Van Kedi'lerini fotoğraflayabiliyoruz.daha sonra otelime geçiyoruz.akşam yemeği ve geceleme otelimizde.
4.Gün:Muradiye Şelalesi-Doğu Beyazıt-İshakpaşa Sarayı-Tuzluca Tuz mağarası-Kars
Otelde alacağımız kahvaltı sonrası Van gölü nün doğu kıyılarını takip ederek Bendi mai ırmağı ürerinde bulunan Muradiye şelalesine ulaşıyoruz buradaki fotograf molasının ardından Çaldıran Ovasını güzergahından Tendürek Dağı Geçidi’ni (2644 mt.) geçerek Doğu Beyazıta ulaşıyor ve İshak paşa sarayına geçiyoruz yapımı 99 yıl süren 220 yıllık bu saray yapıldığı günden buyana tüm Doğu Anadolu’nun sembol yapısı olmuştur. Bütün ovaya tepeden bakan konumuyla, birbirinden eşsiz taş işlemeli anıtsal kapılarıyla, 116 odalı muhteşem bir saray yapısı bizi bekliyor. İshak Paşa’dan sonra Orta Asya'da yaşayan göçmen halklar tarafından ilk örnekleri üretilen, eski dokuma teknikleri ile üretimi binlerce yıldır devam eden, yöre kadınlarının en önemli geçim kaynaklarından olan Halı ve Kilim atölyesine geçiyoruz. Dokuma tezgahlarında alınan sunum ve içecek ikramları sonrası öğlen yemeğimizi yiyor ve tekrar Doğu beyazıta dönüyoruz burada uğrayacağımız kaçakcılar çarşısındaki serbest zamanın ardından 5137 Mt.lik yüksekliğiyle ülkemizin en yüksek dağı olan Ağrı Dağı’nı fotoğraflamak için uygun bir noktada duruyor ve Pamuk geçidini kullanarak Iğdır ’a ulaşıyoruz. Dikkatle bakarsanız Erivan’ın evleri ve sınırımıza çok yakın kurulmuş olan Metzamor Nükleer Santrali’ni de görebilirsiniz. Iğdır Ovası Doğu’nun Çukurova'sı olarak adlandırılır. Yüksek dağların arasına sıkıştığı için çevresinden çok daha yumuşak ve ılıman bir havaya sahip olan ovada her türlü sebze ve meyve hatta pamuk bile yetişmektedir. Buradan şuanda astım hastaları için tedavi merkezine dönüştürülen Tuzluca Tuz mağarasına uşaıyoruz buradaki kısa gezintinin ardından uzunca bir süre Ermenistan sınırını takiben serhat şehrimiz Kars a ulaşıyorve otelimize yerleşiyoruz. akşam yemeği ve geceleme otelimizde.
Ülkemizin en doğusunda olmasına rağmen, aslında Kafkasya ’nın en batısında olan bir şehirdir. Yani hem doğulu, hem batılı özellikleriyle çevresindeki Erzurum, Ağrı, Iğdır gibi illerden kültürel anlamda çok farklı, kıpır kıpır, sokakları hayat dolu bir şehirdir Kars. 1877 yılından sonraki 40 yıl boyunca Rus işgalindeyken yeniden kurulan şehir, Baltık mimarisinin ülkemizde en iyi izlenebileceği merkezdir Birbirini 90 derecelik açıyla kesen sokaklar, cepheleri süslü, kesme taş binalar.. Kars’ı çok seveceksiniz, biz bundan eminiz! Kars şehir merkezine bir kartal yuvası gibi tepeden bakan Kars Kalesi, Katedral diye de bilinen 12 Havariler Kilisesi gezilerini yaptıktan sonra ülkemizin en uç noktasına, tam Ermenistan sınırında yer alan Ani Harabeleri ’ne gidiyoruz. Ani 1000 yıl öncesinin bölgenin en büyük, en zengin şehri imiş. Zaten ören yerinde göreceğimiz anıtsal yapılardan bunu hemen anlayacaksınız. Surları, kapıları, Resimli Kilise, Aziz Pirkitch Kilisesi, Menuçehr Camisi, İpekyolu Köprüsü gibi eserleri görerek 2 ülke arasında sınırı oluşturan Arpaçay ’a tepeden bakarak bu unutulmaz geziyi tamamlayıp şehir merkezini panaromik olarak gördükten sonra Kanlı tabya harp tarihi müzesini geziyoruz ve Erzuruma hareket ediyourz yol üzerinde 60 bin şehitimize hitafen yapılmış olan şehitlikte dua larımızı ettikten sonra Horasan üzerinde Erzuruma devam ediyoruz Yol güzergahımız üzerinde 800 yıllık Moğol eseri Çobandede Köprüsü’nde kısa bir fotoğraf molası veriyoruz ve Pasinleri geçerek Erzuruma ulaşıyoruz .Erzurum, Doğu Anadolu’nun en büyük şehirlerinden ve aynı zamanda 1900 metrelik yüksekliğiyle ülkemizin en yüksekteki şehir merkezidir. Öğlen yemeğinin ardından Erzurum gezimize Selçuklu mimarisinin en güzel örneklerinden biri olan Çifte Minareli Medrese ile başlıyoruz. Ardından Saltuklular dönemine tarihlenen ve Anadolu’da bulunan Anıt Mezarların en güzel örnekleri arasında yer alan Üç Kümbetler gezimizi gerçekleştiriyoruz. Osmanlı mimarisinin şehirdeki gözde noktalarından ve aynı zamanda da Erzurum’un meşhur Oltu Taşı mağazalarında içerisinde yer aldığı Taş Han ve ilgi çekici çinileriyle göze çarpan Yakutiye Medresesi gezilerimizi gerçekleştirip Kırşehir e doğru yola çıkıyoruz gece saatlerinde Kırşehire ulaşarak sizleri aldığımız noktalarda bırakıyor ve başka gezilerde görüşmek üzere vedalaşıyoruz.
REZERVASYON DETAYLARI
MASAL TADINDA TUNCELİ VE DOĞU ANADOLU TURU
4 Gece - 5 Gün /4 Gece Otel Konaklama, Otobüs ile Ulaşım
19.08.2025
Otobüs ile Ulaşım
Tek Çekim (Peşin)
